
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi ve Antalya Tabip Odası düzenledikleri
ortak eylemle sağlık emekçilerinin özlük haklarının bir an önce verilmesini talep etti. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan sağlık emekçileri adına ortak açıklamayı SES Antalya Şube Eş Başkanı Şükran İçöz yaptı. Açıklamanın tam metni şu şekilde;
Özlük Haklarımız İçin Mücadeleye Devam!
Değerli basın emekçileri, sevgili mücadele arkadaşlarım;
Pandemi dahil yağmurda, çamurda hakkımız olanı talep etmekten vazgeçmeyecek ve her yerde görünen ve görünmeyen emeğimizin karşılığını almak için haykıracağız. Artık oyalanmak istemiyoruz. Siyasi iktidar tarafından bize söz verildiği halde halen düzenleme yapılmayan özlük haklarımız için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Siyasi iktidar ve hiçbir şekilde sağlık emekçisini görmeyen Sağlık Bakanlığı; yıllardır ekonomik ve özlük haklarımız için bizi görmezden geldi, duymadı, yok saydı. Haklarımızı vermedikleri gibi her geçen gün haklarımızı budayan düzenlemelerle özlük haklarımızı daha da geriye götürdü.
Bizi açlık sınırının biraz üzerinde sefalet ücretine mahkum etti. Bunun yanında özlük haklarımızı iyileştirmediği, geliştirmediği gibi değişik ve sözleşmeli istihdam modelleri oluşturarak kadrosuz ve güvencesiz çalışma modeli yarattı. AKP, iktidara gelmesiyle birlikte sağlıkta dönüşüm programını başlatarak sağlık kurumlarını ticarethaneye hastaları da müşteriye dönüştürerek sağlıkta ki yıkım sürecini başlattı. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hizmet sunumunda engel oluşturma ve emeğimizin karşılığını alma konusunda sorunlar yaşattı. Sosyal Hizmet alanında ise bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan emekçilerin var olan sorunları daha da arttı. Buralarda çalışanların vardiya süreleri ve vardiya sayısı farklılıklar göstermekte, dolayısıyla bu farklılık yasal çalışma sürelerini kat kat artırmaktadır. Bunun karşılığında ise ne ücret ne de izin alamamaktadırlar. Bu da çalışanların moral/motivasyonunu olumsuz olarak etkilemektedir.
Değerli Basın Emekçileri; Sevgili Mücadele Arkadaşlarım;
Sonuçta; Sağlık ve Sosyal Hizmet alanında AKP, bizlere vadettiği ve verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmedi. Covid-19 Pandemisi sürecinde iş yükümüz arttı, çok tehlikeli olan işyerlerimizde uzun çalışma saatleriyle, korunaksız ve korumasız ortamlardaki mesleki risklerimiz daha da ağırlaştı. Halkın sağlığını korumaya, onları yaşatmaya çalışırken yaşamdan kopan yüzlerce sağlık ve Sosyal Hizmet emekçisinin tarifsiz acıları hala yüreğimizde... İktidar hiçbir şey yapmasa da hayatını kaybeden sağlık emekçilerinin geride kalan ailelerine ve çocukları bir vefa borcu olarak sahip çıksın. Bu konudaki görevini yerine getirsin...
Özlük Haklarımızı İstiyor ve Taleplerimizi Sıralıyoruz;
1-Söz verdiğiniz gibi 3600 ek göstergemiz verilsin,
2-Yıpranma payından fiili çalışma şartı kaldırılsın, yıpranma payı (fiili hizmet zammı) geçmiş yıllar da dahil ve 5 yıla 1 yıl olmak üzere bütün emekçileri kapsasın,
3-Çalışma koşullarımız düzeltilsin, iş yükümüz azaltılsın, uzun çalışma saatleri kısaltılsın
5-Her işyerine 7/24 ücretsiz kreş sağlansın,
6-EYT sorunu bir an önce çözülsün,
7-Sağlıkta şiddeti ve mobbingi önleyen gerçek tedbirler alınsın,
8-Covid-19 meslek hastalığı sayılsın,
9- Sözleşmeli statüde çalışan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri kadroya geçirilsin,
10-Hemşirelik meslek yasası uygulansın ve diğer sağlık meslek mensupları için kendilerine özgü meslek yasaları çıkarılsın
11-Analık izni 16 haftadan 24 haftaya çıkartılsın
12-Giyim yardımı mesleki riske uygun gerçek enflasyon rakamlarıyla ödensin, sağlık ve güvenlik açısından ücretsiz servis sağlansın,
13-Pandemi ile mücadele eden filyasyon ekiplerinin ve nöbet usulü çalışanların yemek sorunu çözülsün,
14- Kadrolu ve güvenceli istihdam biçimiyle sağlık emek gücü sayısı artırılsın,
15-Sosyal hizmetlerde emek gücü artırılsın, çalışma saatleri ve vardiya sistemi düzenlensin,
16- Haklarında memuriyete engel teşkil edecek kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın.
Tüm bu haklı taleplerimizin yerine getirilmesini ve bunlar hayata geçirilinceye kadar mücadele edeceğimizi, bu mücadelede tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ile halklarımızı yanımızda olmaya ve bizlere destek vermeye çağırıyoruz.
Şükran İçöz’ün ardından Antalya Tabip Odası adına Dr. Aydan İzgi bir açıklama yaptı.
HEKİMLER SAĞLIK EMEKÇİLERİ BELİRSİZ, GÜVENCESİZ BİR
ÜCRETE MAHKUM EDİLEMEZ
Sağlık çalışanlarının ekonomik ve özlük hakları sağlıkta dönüşümle her geçen yıl giderek artan oranda geriletilmiş ve erozyona uğratılmıştır. COVID-19 pandemisi sürecinde de hekimler ve tüm sağlık çalışanlarının hak kayıpları devam etmiştir. Hekimler ve sağlık çalışanları her yönüyle çok zor bu süreçte fedakarca çalışmış, hekimliğin insancıl karakteri, sorumluluk duyguları ve iyi hekimlik değerleri ile toplum sağlığı için insanüstü gayret göstermişlerdir. Toplumda en fazla hastalanan ve hayatını kaybeden meslek grubu olmuşlardır. Bu denli riskli ve yoğun çalışmaya karşılık emeğimizin karşılığı hiçbir anlamda yönetenler tarafından dikkate alınmamış ve karşılık bulmamıştır.
Pandemi sürecinin başından beri fedakarca çalışan sağlık emekçilerinin önce alkışlanmış sonra görmezden gelinmiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından medyaya ve halka açıklanan “sağlık çalışanlarına her türlü ek ödemenin fazlasıyla yapıldığı” söylemi gerçeği yansıtmamaktadır. Hekimler ve sağlık çalışanlarının çok büyük çoğunluğu sıfır performans ve ek ödemeyle hastanelerde, acil servislerde, yoğun bakımlarda, filyasyonda, 112’de, aile sağlığı merkezlerinde, toplum sağlığı merkezlerinde gece gündüz demeden canla başla performans nedir bilmeden görev yapmaktadır. Yoğun emek ve özveri gerektiren bu dönemde bir de kamuoyunda ek ödeme alındığına dair yaratılan algı sağlık çalışanlarını yıpratmaktadır, yormaktadır.
Sürekli olarak gündeme getirilen “tavandan ek ödeme” iddiasına karşın ek ödemeler, binlerce sağlık çalışanı arasında adaletsiz bir şekilde uygulandığı gibi birçok sağlık çalışanı da benzer riskle çalışmasına rağmen ek ödeme kapsamına alınmamıştır. Kasım ve Aralık 2020 ek ödemeleri de bugün itibariyle hâlâ ödenmemiş, sağlık çalışanlarına ödeme zamanına dair hiçbir bilgi verilmemiştir.
Bir çok kamu kurumu esnek, uzaktan çalışırken bizler ek mesailer yaparak sırtladık bu süreci.. Ek ödeme adaletsizliği çalışma barışını bozmaktan başka bir işe yaramadı. Ne düzgün verebildiniz, ne de adil olabildiniz. Pandemi koşullarında çalışmanın yarattığı olumsuzluklar yetmezmiş gibi, özlük hakları yıllar boyunca aşınan ve yoksulluk sınırına dayanan sağlık çalışanları ek ödemelerin, nöbet ücretlerinin ödenmemesi sonucu ekonomik olarak da tükenmişlik sınırına itilmektedir.
Evet bizler yorulduk ama sadece salgınla baş etmeye çalışmaktan değil, bizleri değersiz hissettirdiğiniz politikalarınızdan yorulduk. Yönetemediğiniz salgının çalışma arkadaşlarımızı her gün aramızdan almasından, yakınlarımıza bulaştırma kaygısından, sorunlarımızı, eksikliklerimizi gidermek için gerekli adımları atmamanızdan yorulduk.
İzin, emeklilik, istifa gibi kazanılmış haklarımızdan elinizi çekin.
Sağlıkta şiddeti önleyecek önlemleri derhal alın, yasayı önerdiğimiz şekliyle çıkarın.
Sağlık çalışanlarının tamamını kapsayan, dönüşümlü çalışma, hamilelerin, kronik hastalığı bulunanların, idari izinli sayılmasını, çocuklu çalışanlardan talep eden ebeveynin idari izinli sayılmasını düzenleyin.
Türk Tabipleri Birliği olarak defalarca belirttiğimiz gibi yöneticilerin insafına bırakılan döner sermaye ödemelerinden vazgeçilmeli, sağlık çalışanlarının emeğinin karşılığı olan temel ücret düzenlemesi yapılmalıdır.
Hekimler için ek gösterge 7200’e çıkarılmalıdır, tüm sağlık çalışanları için ek gösterge en az 3600 olmalıdır. Sağlık çalışanlarına ne zaman verileceği belli olmayan ek ödemeler yerine insanca yaşanacak, emekliliklerine yansıyacak hak ettikleri ücret verilmeli ve yapılan tüm ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.
Covid-19 herhangi bir illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
Personel eksiklikleri kadrolu, güvenceli istihdam ile giderilmelidir.
Hekimler ve sağlık çalışanlarının canları pahasına sürdürdükleri emeklerinin karşılığı olan ek ödemelerinin Sağlık Bakanlığı tarafından acilen ödenmesi, TTB olarak öncelikli talebimizdir. Salgın sürecindeki ek ödemelerde yapılan adaletsizlikleri unutmayacağımızı, her arkadaşımız hakkını alana kadar mücadele edeceğimiz, taleplerimiz karşılanana kadar takipçisi olacağımızı kamuoyu bilmelidir.
Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu
Haberler
-
Dr. Gülizar Yıldırım’ın hasta yakını tarafından darp edilmesini
-
Ambulans ve hastaneleri hedef almasını kınadı
-
Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz! Coğrafyamızda ve dünyada barış istiyoruz!”
-
11. Olağan Genel Kurulu
-
Çalışma Raporu 2020-2023
-
Yemekhane Hizmetleri Kamulaştırılmalıdır!
-
2023 Genel Kurul İlanı
-
Birlikte Mücadele Edersek Birlikte Kazanacağız!
-
Bir Kez Daha SES’imizi Yükseltiyoruz!
-
Umudu Büyüten ve Paylaşan SES 27 Yaşında