Skip to main content
logo

29 Mayıs tarihli ve 2020/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesinde,

2020/4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesinin yürürlükten kalktığı, ancak “çalıştırılma biçimlerine bakılmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarında (Sağlık Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı hariç) çalışan yönetici kadro ve pozisyonunda bulunanlar hariç 60 yaş ve üzerinde olanlar ile Sağlık Bakanlığının belirlediği kronik hastalığı bulunanlar idari izinli sayılacaklardır.” denilmektedir.

Bu kapsamda, Sağlık Bakanlığı ve YÖK tarafından sağlık emekçilerinin 1 Haziran sonrası izin durumlarına ilişkin yeni bir düzenleme yapılması gerekmektedir, ancak henüz böyle bir düzenleme yayınlanmamıştır. Ancak birçok hastanede izinli sayılayacakları yönünde bilgilendirmeler ve izinli olanların işe çağırıldığı bilgileri başlandığı Sendikamıza iletilmektedir. Bu ise, bu süre boyunca sağlık emekçilerinin sağlıklarını ve hayatlarını tehlikeye atmak demektir.

Sağlık Bakanlığı ve YÖK’e bağlı üniversite hastanelerine bağlı olarak çalışan ve Cumhurbaşkanlığı yazısında belirtilen ve diğer kurumlarda izinli olması uygun görülen gurupta olan üyelerimizin kurumlarına vermeleri üzerine bir dilekçe örneği hazırlanmıştır. Ayrıca Genel Merkezimiz tarafından Sağlık Bakanlığına ve YÖK’e sağlık emekçilerinin izinli sayılmalarına yönelik düzenleme yapılmasını içeren yazılar yazılmıştır.  

Bu durumda olan üyelerimizin yazımız ekinde yer alan dilekçeyi kendi durumlarına uygun olan bölümü (hangi risk gurubunda oldukları) seçerek kurumlarına vermeleri gerekmektedir. 

 

 ………………………………………..

 

……..…… Hastanesi ……………. Bölümünde …….……. olarak çalışmaktayım. Hamileyim/süt izni kullanıyorum/engelliyim/60 yaş üzerindeyim/COVİD-19 salgını ile ilgili olarak Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen dezavantajlı gruplar arasında yer alıyorum (bağışıklık sorunum var / obezite / diyabet / kalp damar hastası/ organ nakli/kronik hasta) Raporlarım kumrunuzda mevcuttur/ dilekçem ekinde sunulmuştur.

 

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) salgın sonrasına geçiş döneminde hareket kısıtlılığı uygulamalarını azaltıp, toplumları kalıcı bir biçimde yeniden açarken dikkatli, kararlı ve istikrarlı bir çıkış stratejisi izlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. DSÖ tarafından yapılan önemli uyarılardan biri de sağlık çalışanlarının koruyucu donanım kullanmaya devam etmesi gerektiği ve vakaların artma olasılığına karşılık hastanelerin hazırlıklı olması gerekliğidir.

 

Bu nedenle sağlık alanları halen riskli alanlardır ve sağlık emekçileri halen risk altındadır, sağlık emekçilerine yönelik tedbirler eksikler tamamlanarak sürdürülmelidir. Normalleşme açıklamalarının ve kararlarının  bir yansıması ve sonucu olarak, bu dönemde ertelenen sağlık ihtiyaçları için sağlık kurumlarına başvuruda bir yığılma oluşması riski de yüksektir ve bu durum virüs bulaşı için de ayrı ve özel bir risk oluşturmaktadır.

 

Anayasanın 17. Maddesinde yaşama hakkı güvence altına alınmıştır. Hastanemizde çalışma ortamımızdan kaynaklanan riskleri en aza indirmek için gerekli önleyici ve koruyucu önlemlerin azami seviyede alınması gereğinden hareketle, tüm kamu çalışanlarına göre daha yüksek risk altında olmamız nedeniyle benim de idari izinli sayılmam gerekmektedir. 

 

6331 sayılı yasanın 13. Maddesi de gözetilerek idari izinli sayılmam için gereğini arz ederim.