
SES Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, "Kreş Ebeveyn Ve Çocuk Hakkıdır.Her İş Yerine Kreş!" başlığı ile bir basın toplantısı düzenledi.
Şube Binasında yapılan basın açıklamasını Şube Eş Başkanı Nazmiye Şahin, okudu.
KREŞ EBEVEYN VE ÇOCUK HAKKIDIR
HER İŞ YERİNE KREŞ!
Değerli Basın Emekçileri,
Rutinleşen anti-demokratik uygulamalar sonucunda toplumsal sorunların giderek derinleştiği bir süreçten geçiyoruz. Sürekli olarak uzatılan olağan üstü hal koşulları ekonomik krizle de birleşmiş, ülkeyi yönetemez hale gelen AKP iktidarı erken baskın seçimle kendi bekasını sağlamaya çalışmaktadır. Otoriterlik artarken devletin küçültülmesi bahanesiyle kamusal hizmetler her geçen yıl azaltılmakta; ekonomik, siyasal ve toplumsal bunalımın önü açılmaktadır. Bu durum başta çalışanlar olmak üzere tüm kesimleri olumsuz etkilemektedir.
KREŞ TALEBİ MİLYONLARIN TALEBİDİR:
16 yıllık iktidarı boyunca neoliberal politikaları uygulamadaki hızına yetişemediğimiz AKP Hükümetleri konu emekçilerin yıllardır dile getirdiği temel sorunlar ve talepler olunca maalesef ya üç maymunu oynamış ya da boş vaatlerle bu talepleri geçiştirmeyi tercih etmiştir. Bunlardan birisi de milyonlarca çalışanın mağdur edildiği kreş talebidir.
Geçtiğimiz yıl taraflarca büyük kazanımların müjdesi olarak sunulan Toplu İş Sözleşmesi’nde yandaş konfederasyon ile imzalanan mutabakatın 41. maddesinde; ‘kamu kurumlarında olanaklar dahilinde kreş açılmalı’ denilerek havada bırakılan bir tartışma başlatılmıştır. Olanaklar nedir? Nasıl sağlanacaktır? Kim bu sürecin takipçisi olacaktır? gibi sorular hala cevabını beklemektedir. Benzer şekilde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı (ASPB) Fatma Betül Sayan Kaya 1 yıl önce yaptığı açıklamada “Tüm kamu ve kuruluşlarda kreşlerin açılmasının takipçisi olacaklarını” belirtmiş; ancak o günden bugüne hiçbir adım atılmamıştır. Günü kurtarma taktikleriyle bakım sorunu gündeme getirilmeye devam edilmekte; yapılan yasal düzenlemelerle sorun daha da derinleştirilmektedir.
Türkiye’de Kreş ve Diğer Çocuk bakım olanakları son derece sınırlıdır. Ücretler Yükseliyor, Nitelik Düşüyor, Dinselleştirme Yaygınlaşıyor:
Türkiye’de 0-6 yaş döneminde bulunan çocukların % 86,7’sine anneleri bakmaktadır. İş gücü piyasasına hiç girememiş ya da çocuk olduktan sonra ayrılmış kadınlar sosyal hizmetlerin ucuz ikamesi olarak değerlendirilmektedir.
Milli Eğitin Bakanlığı’na (MEB) bağlı gündüz bakım evleri ve anaokulları sayısı 28.891 (MEB 2017) buradan yararlanan çocuk sayısı 1.315.854’tür. 3-5 yaş arasında MEB’e bağlı kurumlarda okul öncesi eğitim alan çocukların toplam içerisinde oranı %35 olduğu düşünüldüğünde; 3-6 yaş aralığında yaklaşık 4 milyon çocuk okul öncesi eğitim almamaktadır.
ASPB’na bağlı kreşlerde ise durum daha vahimdir. Her bin çocuktan sadece ikisi 0-3 yaş arasında kreşe gitmektedir. Var olan kreşlerin %47’si İstanbul, İzmir ve Ankara’da bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Yasası kadın işçilerin çocukları için kreş açılmasını öngören cinsiyetçi ve gerçeklikten uzak bir düzenlemedir. Türkiye'de 150 ve üzeri kadın çalışan sayısına sahip işyerlerinin son derece sınırlı olduğu düşünülürse bu yasanın bir ihtiyaca yanıt olmaktan çok göstermelik olduğu anlaşılmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanun’un 191. Maddesinde “Devlet Memurları için lüzum ve ihtiyaç görülen yerlerde çocuk bakımevi ve sosyal tesisler kurulabilir” denilmektedir. Buna rağmen, maliyet politikasıyla kreşler sosyal tesis kapsamına alınıp ödenek ayrılması yasaklanmıştır.
2017 yılından başlatılan ve özel kreşlere 5 yıl boyunca vergi muafiyeti sağlayan düzenleme ile kamusal bir hak olan kreş hizmeti tümüyle özel sektöre devredilmek istenmektedir.
Kreşlerde verilen eğitime olan güven dinselleştirme politikalarının erken çocukluk çağına indirgenmesi sonucunda gittikçe azalmaktadır. Soyutla somutun farkını anlamayan çocuklara din eğitimi verilmektedir. MEB tarafından imzalanan protokollerle kreş çağındaki çocukların dini eğitim alması sağlanmaktadır. Ayrıca Diyanetin başlattığı dini eğitim projesi kapsamında 4-6 yaş çocuklara yönelik başlatılan Kuran kurslarında yüz bine yakın çocuk eğitim almaktadır. Bu durumun ileride yaratacağı travmalar çok büyük olacaktır.
Yasalar Ve Hükümet Politikaları Çocuk Bakımını Cinsiyetçi Bakış Açısıyla Ele Almaktadır:
Tüm bu sorunlar ışığında KESK olarak; geçmişten bugüne kamusal bir hak olan, aynı zamanda yıllardır temel toplu sözleşme başlıklarımızdan olan kreş talebimizin takipçisi olduğumuzu ve çocuk bakımının hem erkeklerin hem de kadınların eşit olarak sorumluluk almasıyla çözüleceğini bir kez daha belirtmek istiyoruz.
Bu süreçte başlattığımız ve 12 Haziran ' a kadar sürdüreceğimiz ‘KREŞ EBEVEYN VE ÇOCUK HAKKIDIR. HER İŞ YERİNE KREŞ'' kampanyası açlıkla terbiye edilmek istenen milyonların temel taleplerinden biridir.
Sosyal devletin bir yükümlülüğü olarak iş yerlerimizde kreşlerin açılması, demokratik, nitelikli ve ücretsiz hizmetin verilmesi çocuk bakım sorununa kamusal bir çözüm bulunması anlamına gelmektedir. Bu yolla ebeveynler ortak sorumluluk alacak; çocuklar özgür ve demokratik bir toplumda büyüyecektir.
Kampanya boyunca;
* Her hafta perşembe günü kampanya sloganıyla sosyal medya etkinliği yapılacak,
* 7 Mayıs - 18 Mayıs 2018 tarihleri arasında yerel örgütlerle birlikte belediyelerle kreş talepli görüşmeler yapılarak bu taleplerin yerel kamuoyuyla paylaşılması sağlanacak,
* 14 Mayıs-25 Mayıs 2018 tarihleri arasında iş yerlerinde kokart takılacak,
*14 Mayıs- 15 Haziran 2018 tarihleri arasında çalıştığımız kurumlara kreşle ilgili taleplerimizin olduğu dilekçeler verilecektir.
*30 Mayıs 2018' de Mecliste grubu olan muhalefet partileri CHP ve HDP' ye hazırlanan dosyalarımızı sunacağız. TBMM 'de bu konuda çalışma yürütülmesi için destek isteyerek 24 Haziran genel seçimlerine giderken siyasal partilere seçim programlarında çocuk bakımına dair vaatlerini kamuoyuyla paylaşılması çağrısında bulunacağız.
*3 Haziran 2018' de ASPB ve Çalışma Bakanlığı' na fax çekme eylemi gerçekleştireceğiz.
* 4-8 Haziran 2018 tarihleri arasında çocuklarımızla birlikte iş yerlerimize gideceğiz.
* 12 Haziran 2018 tarihinde tüm illerde kitlesel açıklamalarla kampanyamızın değerlendirmesini sizlerle paylaşarak kreş talebimizde ve mücadelemizdeki kararlılığı dile getirmeye devam edeceğiz.
KESK olarak taleplerimizi başlıklar halinde özetleyerek sözlerimize son verecek olursak;
Tüm kamu kurumlarında;
• 7/24 açık, ücretsiz, ulaşılabilir, anadilinde,
• Yarım gün değil, tam gün nitelikli eğitim ve bakım hizmeti sunan,
• Çalışan Kadınların Değil, Çalışanların Çocukları için,
• Denetimi bakanlık tarafından yapılan bağımsız Kreşler açılması zorunluluğu getirilmelidir.
• Dönüşümsüz ebeveyn izni hayata geçirilmelidir.
• Doğum izinleri yeniden düzenlenmelidir. Kadınlar için doğumdan önce 8 hafta, doğumdan sonra 16 hafta olmak üzere en az 24 hafta doğum izni sağlanmalıdır.
• Yarım zamanlı istihdamdan vazgeçilmeli, tüm kamu çalışanları için tam zamanlı ve güvenceli istihdamın koşulları sağlanmalıdır.
Haberler
-
Çalışma Raporu 2020-2023
-
Yemekhane Hizmetleri Kamulaştırılmalıdır!
-
2023 Genel Kurul İlanı
-
Birlikte Mücadele Edersek Birlikte Kazanacağız!
-
Bir Kez Daha SES’imizi Yükseltiyoruz!
-
Umudu Büyüten ve Paylaşan SES 27 Yaşında
-
1 Ağustos’ta İş Bırakıyoruz.
-
Sosyal Politika Yerine Sadaka Kültürünün Yaratıldı!
-
Üniversite Hastaneleri Üvey Evlat Gibi Görülüyor
-
Vatandaşın Sağlığı Kar Mantığı Ve Piyasa Koşullarına Teslim Edilmemelidir