KESK Antalya Şubeler Platformu 10 Ekim katliamı hakkında yaptığı facebook paylaşımı nedeniyle TÜİK Antalya Bölge Müdürlüğü tarafından işten atılan BES Antalya Şube Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Güven Türkay’a destek için eylem yaptı.
TÜİK Antalya Bölge Müdürlüğü önünde toplanan KESK üyeleri sık sık “Güven Türkay yalnız değildir, Güven Türkay işe geri alınsın, baskılar cezalar bizi yıldıramaz” sloganı attılar.
Kültür Sanat Sen Genel Sekreteri BES Ankara 2 nolu şube başkanı Mevlüt Çakmak, İstanbul 3 nolu şube başkanı Salih Aksoy İstanbul 2 nolu şube yönetim kurulu üyesi Turgut Bilir ve Zonguldak şube yönetim kurulu üyesi Ünver Yavuz’da Güven Türkay’a destek için Antalya’ya geldi.
KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve BES Antalya Şube Başkanı Mustafa Ayar “Güven Türkay’ın sözlü talimatla hukuksuz bir şekilde işten çıkarıldığını” iddia etti. TÜİK Antalya Bölge Müdürü Abdi Öncel’le defalarca görüştüklerini söyleyen Mustafa Ayar “hem kendim hem genel merkez yöneticilerimiz hem de şube yönetim kurulu üyelerimizle birlikte Abdi Öncel’i ziyaret ettik. Her seferinde bize birilerinin Güven Türkay’ın işten atılmasını ısrarla istediğini ifade etti. Şimdi buradan kendisine sesleniyorum size ısrarla Güven Türkay’ı işten atın diyen malum şahıs kim. Ülkemizin en önemli istatistik bilgilerini yapan kurumunuz bu bilgileri paylaşırken de sözlü talimatlar almakta mıdır? “dedi.
Mustafa Ayar’ın ardından söz alan BES Genel Başkanı Fikret Aslan “Ülkemizde yaşanan katliamları engellemeyen/engelleyemeyenler işi gücü bırakmış, insanların sosyal medya hesapları üzerinden suç/suçlu aranmakta, binlerce yurttaşımız Cumhurbaşkanı’na hakaret davaları ile karşı karşıya bırakılmaktadır.
Son olarak Antalya Şube yönetim Kurulu Üyemiz Güven Türkay’ın sosyal medya üzerinden 10 Ekim Ankara katliamı ile ilgili yaptığı bir paylaşım gerekçe gösterilerek işine son verilmiştir.
TÜİK’te güvencesiz, kuralsız ve kölece çalışma koşullarında, iş güvencesi ve insanca bir yaşam mücadelesinde özverili çalışmaları ve mücadeleciliği öne çıkan yöneticimizin işten atılma gerekçesinin sosyal medya paylaşımı değil, TÜİK yöneticilerinin bu alandaki mücadelemizden duyduğu rahatsızlık olduğu açıktır.
10 Ekim veya diğer katliamların önlenmesi mümkünken, bu konuda gereğini yapmayanlar bu katliamların failidirler. Biz de Güven Türkay’ın dediği gibi arkadaşlarımızı, yurttaşlarımızı katledilmesinde zaafı bulunan devletin memuru olmaktan hicap duyuyoruz. AKP’yi, Cumhurbaşkanı’nı eleştirmek suç ise biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Gerek AKP’ye gerekse de TÜİK yöneticilerine mücadelemizi yükselterek daha fazla rahatsızlık vereceğimizi buradan bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyor,
Bugün burada başlattığımız eylemimizi önümüzdeki hafta tüm Türkiye’ye yayacağız. Yaşanan bu hukuksuz sürece karşı fiili ve meşru zeminde mücadelemizi yükselteceğiz ve her düzeyde arkadaşımızla dayanışma ilişkilerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
Fikret Aslan’ın ardından konuşan KESK MYK Üyesi İlhan Yiğit “buradan kendini Bolu beyi zanneden kurum amirlerine ve valilere sesleniyorum. Biliniz ki sizlerin karşısında Bolu beyine karşı Köroğlu olan yüzbinlerce kamu emekçisi var” dedi.
Değerli Basın Emekçileri;
7 Haziran-1 Kasım seçimleri arasındaki dönemde toplumun karşısına ya istikrar ya kaos dayatması ile çıkan AKP kutuplaştırma siyasetinin yanı sıra, iki seçim arasında yaşanan Suruç ve 10 Ekim Ankara katliamı ile tek başına iktidarının önünü açmıştır. Bizzat Başbakan Davutoğlu tarafından 10 Ekim Ankara katliamı sonrasında AKP’nin oylarının arttığına dair ifadeler ile ulaşan istihbaratlara rağmen gerekli önlemlerin alınmamış olması AKP’nin ülke tarihinin en büyük katliamı üzerinden iktidar hesapları yaptığını da açıkça ortaya koymaktadır.
10 Ekim Ankara Katliamı dava dosyası üzerinde gizlilik kararının halen devam ettiği, Ankara Valiliği’nin emniyet yetkilileri hakkında soruşturma taleplerine izin vermediği bir süreçte AKP iktidarı hem suçlu hem güçlü tabirine uygun bir çizgiyi sürdürmektedir. Ankara katliamının aydınlatılmadığı ve sorumluların halen koltuklarında oturmaya devam ettiği bir süreçte, katliamı eleştirenlerin ve katliam sonrası yapılan protesto eylemlerine katılanlar hakkında yürütülen soruşturmalar ülkemizin içine düştüğü trajikomik durumu da özetlemektedir.
AKP ve Saray şimdi de ya istikrar ya başkanlık dayatması ile toplumun karşısına çıkmış, sözde anayasa değişikliği üzerinden Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarmaya soyunmuştur. Darbe dönemlerinde bile yaşanmamış uygulamalarla toplumun zapt-u rapt altına alınmaya çalışıldığı bir süreçte AKP kendisi gibi düşünmeyen herkesi düşman ilan etmiştir. Yasama, yürütme ve yargının tek elde toplandığı bir süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı veya organize ettiği toplantılarda yaptığı konuşmaların ve talimatların ülke siyasetine yön verdiği bir süreçte, toplumsal muhalefet üzerindeki baskı her geçen gün artarak devam etmektedir.
Değerli Basın Emekçileri;
Ülkede ve bölgede yaşanan çatışma ve savaş, giderek tüm coğrafyaya yayılmakta, büyük şehirlerde patlayan bombalar ve olası eylemler, mülteci sorunu ve yükselen şovenizm adım adım ülkemizi bir iç savaşa doğru sürüklemektedir.
Tüm bunlar yaşanırken savaşa karşı barışı, şovenizme karşı kardeşliği, faşizme karşı özgürlüğü, yoksulluğu karşı insanca bir yaşamı mücadelesinde ilke edinmiş sendikamız üzerindeki baskılar da her geçen gün artmaktadır. Bu uğurda yaptığımız eylem ve etkinlik nedeni ile baskı, soruşturma, sürgün ve iştin çıkarmalar artarak devam etmekte, ülkemizde yaşanan katliamları engellemeyen/engelleyemeyenler işe gücü bırakmış insanların sosyal medya hesapları üzerinden suç/suçlu yaratmaya çalışmaktadırlar. Binlerce yurttaşımız Cumhurbaşkanı’na hakaret davaları ile karşı karşıya bırakılmış, bırakılmaya devam etmektedir.
Son olarak Antalya Şube yönetim kurulu üyemiz Güven Türkay’ın sosyal medya üzerinden 10 Ekim katliamı ile ilgili yaptığı bir paylaşım gerekçe gösterilerek işine son verilmiştir. TÜİK’te güvencesiz, kuralsız ve kölece çalışma koşullarında, iş güvencesi ve insanca bir yaşam mücadelesinde özverili çalışmaları ve mücadeleciliği öne çıkan yöneticimizin işten atılma gerekçesinin sosyal medya paylaşımı değil TÜİK yöneticilerinin bu alandaki mücadelemizden duyduğu rahatsızlık olduğu açıktır. Bu gün burada olduğu gibi gerek AKP’ye gerekse de TÜİK yöneticilerine mücadelemizi yükselterek daha fazla rahatsızlık vereceğimizi buradan bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz.
10 Ekim veya diğer katliamların önlenmesi mümkünken, bu konuda gereğini yapmayanlar bu katliamların failidirler. Biz de Güven Türkay’ın dediği gibi arkadaşlarımızı, yurttaşlarımızı katledilmesinde zaafı bulunan devletin memuru olmaktan hicap duyuyoruz. AKP’yi, Cumhurbaşkanı’nı eleştirmek suç ise biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz.
Bugün burada başlattığımız eylemimizi önümüzdeki hafta tüm Türkiye’ye yayacağız. Yaşanan bu hukuksuz sürece karşı bir yandan hukuk mücadelemizi yükseltirken bir yandan da fiili ve meşru zeminde mücadelemizi yükselteceğiz. Her düzeyde arkadaşımızla dayanışma ilişkilerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Fikret ARSLAN
BES Genel Başkanı
AKP KARANLIĞINA TESLİM OLMAYACAĞIZ!
GÜVEN TÜRKAY YANLIZ DEĞİLDİR!
GÜVEN TÜRKAY İŞE BAŞLATILMALIDIR!
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
Haberler
-
Çalışma Raporu 2020-2023
-
Yemekhane Hizmetleri Kamulaştırılmalıdır!
-
2023 Genel Kurul İlanı
-
Birlikte Mücadele Edersek Birlikte Kazanacağız!
-
Bir Kez Daha SES’imizi Yükseltiyoruz!
-
Umudu Büyüten ve Paylaşan SES 27 Yaşında
-
1 Ağustos’ta İş Bırakıyoruz.
-
Sosyal Politika Yerine Sadaka Kültürünün Yaratıldı!
-
Üniversite Hastaneleri Üvey Evlat Gibi Görülüyor
-
Vatandaşın Sağlığı Kar Mantığı Ve Piyasa Koşullarına Teslim Edilmemelidir