11 Şubat 2015 günü gerçekleştirilen bir günlük İŞ BIRAKMA EYLEMİ
ile ilgili Savunma Örneğine, Anayasa Mahkemesi kararına ve SES Genel Merkezi Yönetim Kurulu Kararlarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI için bu linki tıklayınız
Aile Hekimliği Nöbetleri ile ilgili karara ulaşmak için bu linki tıklayınız
Şubat ayında da Nöbetlere gidilmemesi yönünde alınan karara ulaşmak için bu linki tıklayınız
ASM Mart ayında da Nöbetlere gidilmemesi yönünde alınan karara ulaşmak için bu linki tıklayınız
SAVUNMA ÖRNEĞİ
…………………………………………….. KURUMU’NA
İlgi: ……………… tarih ve ……… sayılı savunma istem yazısına cevabımdır.
…………………….. Müdürlüğü’ne bağlı …………………………. Aile Sağlığı Merkezi’nde ……………….. olarak görev yapmaktayım. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı’nın 2014/33 Sayılı yeni genelgesi ile ilgili olarak, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Yönetim Kurulunun 29.12.2014 tarih ve 69 sayılı kararı ile "Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nun 9 Aralık 2014 tarih ve 2014/33 sayılı genelgesi uyarınca Aile Sağlığı Merkezi ve Toplum Sağlığı Merkezi çalışanlarına Anayasanın 50. Maddesindeki dinlenme hakkına aykırı olarak zorunlu fazla çalışma getirilerek hafta sonları nöbet tutturulmasına, bu uygulamanın koruyucu sağlık hizmetleri ile 1. Basamak sağlık hizmetlerini olumsuz etkileyeceğinden dolayı 1 Ocak 2015'te başlayacak olan Cumartesi günleri yaptırılacak zorunlu nöbet uygulamasını YOK HÜKMÜNDE değerlendirdiğimizden dolayı NÖBETE GİDİLMEMESİ şeklinde işe gitmeme eyleminin yapılmasına, hafta sonu nöbetlerinin kaldırılmaması halinde 11 Şubat 2015 günü bir günlük İŞ BIRAKMA EYLEMİ yapılması" kararı alınmıştır.
Bende bir sendika üyesi olarak alınan karara uyup iş bırakma eylemine katıldım. Sendikamın aldığı bu karar tüm Türkiye’de çok sayıda aile hekimi ve aile sağlığı elemanı tarafından desteklenmiş ve eyleme katılım sağlanmıştır.
Anayasanın 90. maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklerle ilgili Türkiye tarafından onaylanıp, yürürlüğe konulan uluslar arası sözleşmelerin kanunlarla çelişmesi halinde bu sözleşmelere öncelik ve üstünlük tanınacağı açıkça ifade edilmiştir. Türkiye’nin onaylayarak yürürlüğe koyduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesi örgütlenme özgürlüğü hakkını düzenlemiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yargı yetkisini kabul etmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi büyük dairesinin 12 Kasım 2008 tarihli, 34503/97 başvuru nolu Demir ve Baykara – Türkiye davasında kamu çalışanlarının Avrupa İnsan hakları Sözleşmesinin 11. maddesi kapsamında toplu pazarlık (sözleşme) hakkı olduğu açıkça ifade edilmiştir. Bu davada Türkiye toplu sözleşme hakkını uygulamadığı için haksız bulunmuştur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 17 Temmuz 2007 tarihli 74611/01, 26876/02 ve 27628/02 başvuru nolu Satılmış ve diğerleri – Türkiye davasında, 17 Temmuz 2008 tarihli 23018/04… başvuru nolu Urcan ve diğerleri – Türkiye davasında kamu çalışanlarının haklarını alabilmek için sendikanın aldığı karar doğrultusunda iş bırakma eylemlerinin örgütlenme özgürlüğü kapsamında olduğu belirtilmiş ve bu eylem AİHS’in 11. maddesi kapsamında değerlendirilmiştir. Bu davada iş bırakan kamu çalışanlarına verilen cezalar nedeni ile Türkiye haksız bulunmuştur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu kararlarından da anlaşılacağı gibi AİHS’in 11. maddesi kamu çalışanlarının toplu sözleşme ve grev hakkını koruma altına almıştır.
Bunun yanı sıra Türkiye’nin onaylayıp, yürürlüğe koyduğu uluslar arası çalışma örgütü ILO’nun 87, 98 ve 151 sayılı sözleşmeleri sendikal hakları güvence altına almıştır.
Türkiye’nin onaylayıp, yürürlüğe koyduğu bir başka sözleşme ise BM ekonomik Sosyal ve Kültürel Hakları Uluslararası Sözleşmesidir. Bu sözleşmenin 8. maddesinde kamu çalışanları dahil (polis ve silahlı kuvvet mensupları ile ilgili kısıtlamalar hariç) herkesin toplu sözleşme ve grev hakkına sahip olduğu ifade edilmiştir.
Uluslararası hukukta hak olarak düzenlenen toplu sözleşme ve grev hakkı iç hukukumuzun da bir parçası haline gelmiştir.
5 Kasım 2003 tarihinde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasının aldığı karar uyarınca 1 günlük iş bırakma eylemine katılan bir hekime verilen maaş kesim cezası Ankara 9. İdare Mahkemesinin 2004/1013 E, 2004/1738 K sayılı ve 30.11.2004 tarihli kararı ile iptal edilmiştir. İptal gerekçesinde iş bırakma eylemi bir sendikal faaliyet olarak değerlendirilmiştir. Bu karar Danıştay 12. Dairesinin 2005/4499 E, 2005/3529 K sayılı ve 18.10.2005 tarihi kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
19-20 Nisan 2011 tarihinde 2 günlük iş bırakma eylemine katıldıkları gerekçesiyle sendika yöneticileri hakkında Ağrı Valiliği tarafından verilen soruşturma yapılması izni kararı, Erzurum Bölge İdare Mahkemesi’nin 2011/236 E. 2011/265 K. ve 26.10.2011 tarihli kararı ile bozulmuş, yöneticiler hakkında soruşturma açılmasına izin verilmemiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 2009/1063 E, 2013/1998 K sayılı ve 22.05.2013 tarihli kararı ile sendikal faaliyet gereği 1 veya 2 gün göreve gelmeme fiilinin disiplin cezasını gerektiren bir fiil olmadığı ve bu fiilin mazeret olarak kabulü gerektiği belirtilerek, verilen disiplin cezasının iptal edilmesi gerektiği açıkça vurgulanmıştır.
Anayasa Mahkemesi 2. Bölümün 2013/8463 başvuru nolu ve 18.09.2014 tarihli kararı ile sendikanın aldığı karar doğrultusunda 1 günlük işbırakma eylemine katılan kamu görevlisine verilen uyarma cezası Anayasaya aykırı bulunmuş ve ihlal kararı verilmiştir. AYM’nin bu kararı Resmi Gazete’nin 4 Aralık 2014 tarihli sayısında yayınlanmıştır.
Görüldüğü gibi sendikal faaliyet kapsamında yapılan iş bırakma eylemi AYM, AİHM ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından hukuka uygun bulunmuştur.
Gereğini arz ederim.
Adı Soyadı
İmza
EK: AYM Kararı
Haberler
-
Çalışma Raporu 2020-2023
-
Yemekhane Hizmetleri Kamulaştırılmalıdır!
-
2023 Genel Kurul İlanı
-
Birlikte Mücadele Edersek Birlikte Kazanacağız!
-
Bir Kez Daha SES’imizi Yükseltiyoruz!
-
Umudu Büyüten ve Paylaşan SES 27 Yaşında
-
1 Ağustos’ta İş Bırakıyoruz.
-
Sosyal Politika Yerine Sadaka Kültürünün Yaratıldı!
-
Üniversite Hastaneleri Üvey Evlat Gibi Görülüyor
-
Vatandaşın Sağlığı Kar Mantığı Ve Piyasa Koşullarına Teslim Edilmemelidir