Skip to main content
logo

Düzenleyen örgütler arasında  SES Antalya Şubesi'nin de olduğu

Gezi Direnişi Yıldönümü Antalya Etkinlik Programı belli oldu.

PERŞEMBE 29 MAYIS
ÇGD ‘de Basın toplantısı 12.00
Bu basın toplantısında ayrıntılı hafta sonu programı açıklanacak.
Destekleyen kurumlar bu toplantıda açıklanacak. (Bu toplantıya kadar destekleyen kurumların imzaları alınacak. )
31 Mayıs Cumartesi saat 12.00’da Cumhuriyet meydanına çadır kurmak isteyen her kurum birer adet temsili çadır kuracak.

1. GÜN YÜRÜYÜŞ 31 Mayıs cumartesi
Saat 18.30 ‘da Aydın Kanza parkından Cumhuriyet meydanına yürüyüş.
1-Şehitler pankartı – imzasız.
2- Soma pankartı: Soma Katliamını Unutturmayacağız. İmza Antalya Gezi Dayanışması
3- Ana Pankart: Yaşasın Gezi Direnişimiz. İmza Antalya Gezi Dayanışması
Yürüyüş de her kurum temsili birer adet flama getirecek.
İmzalı döviz getirmek serbesttir.

1.Gün  ALAN PROGRAMI
ALANA SES DÜZENİ VE PLATFORM KURULACAKTIR.
19.30 Saygı duruşu
19.35 Açılış konuşması  Aylin Onursev
19.40 ŞİİR-- Sol CEPHE  2 Şiir okunacak
19.50  Müzik --Sokağın Sesi Grubu
20.30 ŞİİR—Hasan Kollez 2 Şiir
20.40 Konuk konuşmacı- ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı
20.50 Halkevleri Kadın korosu --3 şarkı 15 dak.
21.05 BELGESEL GÖSTERİMİ
          Antalya Belgeseli- 15 dakika
          Kadın belgeseli- 15 dakika
          Anne belgeseli- 10 dakika
21.45 MÜZİK  Grup çıkacak  30 DAK.
22.15  Gezi Müzikleri-Sinevizyon gösterimi 10 Şarkı 45 dak.
23.00 BELGESEL   Toplam 56 dak.
         Ağaçlarla başladı son   29 dak
          Gezi tanıklığı    17 dak.
          15 Haziran       10 dak.          
24.00 TİYATRO  Anfide yapılacak.

2. Gün 1 Haziran
Pazar günü her kurum kendi özel etkinliklerinin yapabilecek. Ancak ortak etkinlikler planlanabilir.
Kurumlar kendi özel etkinliklerini saat 18.00 a kadar bitirecektir…
Saat. 19.00 da ortak kapanış etkinliği yapılacak.  
Kapanış konuşması  ŞÜKRÜ ERBAŞ
MÜZİK-  Ali EŞKİYA


Değerli Basın emekçileri
Türkiye yaklaşık 1 yıldır, belki de modern tarihinin en hareketli günlerini yaşıyor.
İktidara geldiğinden bu yana, neoliberal politikaları hiçbir engel tanımadan, büyük hırsla uygulamaya sokan, işçilerin, emekçilerin, memurların, emeklilerin, yoksulların,  tüm kazanımlarına saldıran, hakkını arayanları baskıyla yıldırmaya çalışan AKP hükümeti, yaşamın her alanında gerici uygulamalarla baskısını sürdürüyor.
Tayyip Erdoğan ve onun faşist rejimi, cinsiyetçi politikalarla kadınlara ve LGBTİ bireylere, ırkçı, faşizan uygulamalarla Kürtlere ve Ermenilere, mezhepçiliği körükleyerek Alevi ve Bektaşilere, terörist, provakatör, faiz lobisi, ayyaş ve çapulcu söylemleriyle devrimcilere, sosyalistlere, demokratlara saldırmaktan bir an bile vazgeçmedi.
İşçilerin, emekçilerin, kadınların, ezilen halkların, sosyalistlerin, devrimcilerin haklarını savunan avukatları, gazetecileri, doktorları ve diğer meslek gruplarından cesur insanları gözaltı ve tutuklama terörüyle itibarsızlaştırmaya, özgürlüğünden mahrum bırakmaya çalıştı.
12 yıldır ezilen, hakaret gören, işkencelere maruz kalan, ekonomik kazanımları yok edilen toplum kesimlerinin, halkların sabrı taşmıştı. 31 Mayısta deyim yerindeyse; her şey  “3-5 ağacı” korumakla başladı. Gezi Parkının yıkılarak topçu kışlası ve AVM yapılmasını protesto eden bir grup insana her zaman olduğu gibi ölçüsüz polis şiddetiyle saldırdığında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Polisin şafak baskınıyla gezi parkından sürükleyerek attığı grup, yüz binlere dönüşerek geri döndü. “Her yer Taksim Her yer Direniş” sloganı çok kısa bir zamanda Türkiye’nin her tarafında yayıldı.
31 Mayıs 2013 tarihimizde hep bir dönüm noktası olarak hatırlanacak. O günün gecesinde, daha önce görmediğimiz kadar büyük bir hız, öfke ve heyecanla, ülkenin dört bir yanında meydanlara akın ettik.
Zorbalığa karşı sokaklara çıkan milyonlarca yuttaşımız, AKP’nin sokak gücü haline gelen, polisin hedef gözeterek attığı gaz bombalarına, TOMA’lardan sıktığı kimyasal sulara, plastik mermilere ve coplara “Bu daha Başlangıç Mücadeleye Devam” diye karşılık verdi. Her geçen sokaklara, caddelere, alanlara daha kalabalık çıktı. “Hükümet İstifa” sloganı, tencere - tava sesleri hemen hemen her şehirde yankılandı.
Gezi Parkında kurulan çadırlar, orada başlayan işgal hareketi müthiş bir heyecanla ülkeyi sardı ve “çapulcular” meydanları işgal etti. Taksimde, Kızılay’da, Tuzluçayır’da, Armutlu’da, Gündoğdu’da, Çallı’da…polisin vahşi saldırılarıyla gözlerini kaybedenler, yaralananlar, Hazirandan bugüne katledilen 9 canımız yüreğimizi dağlarken, mücadelemize ışık tutmaya devam ediyor.
Antalya halkı da büyük Haziran isyanında ki direnişte layıkıyla yerini aldı. Antalya'da da halkımız polis şiddetinin en karanlık yüzüyle karşılaştı. Çallı direnişinde Vedat Oğuz kardeşimiz gaz fişeğiyle vurularak bir gözünü kaybetti. Cumhuriyet Meydanı'nda eylemler ve çadır direnişi haftalarca sürdü.
Halkımızın onur, saygı ve özgürlük isyanının 1. yıldönümünde kaybettiklerimizi anacağız ve halkımızın kahramanca başkaldırısını kutlayacağız.
Bu daha Başlangıç Mücadeleye Devam.        Gezi Şehitleri Ölümsüzdür
                                            Yaşasın Gezi Direnişimiz                    
ANTALYA GEZİ DAYANIŞMASI