30 Kasım 2012 günü çalıştığı İstanbul (Samatya) Eğitim ve Araştırma Hastanesinin
altıncı katından atlayarak yaşamına son veren Dr. Melike Erdem ile ilgili olarak SES Antalya Şubesi, Dev-Sağlık-İş ve Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği ortak bir basın açıklaması yaptı.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi A Blok önünde toplanan sağlık emekçileri adına ortak açıklamayı okuyan SES Antalya Şube Başkanı Mustafa Kılınç, Üzgünüz, Kızgınız ve Öfkeliyiz dedi.
Sık sık “Sağlıkta Dönüşüm Ölüm Demektir” sloganının atıldığı eylemde Mustafa Kılınç “Sağlıkta Dönüşüm” ün can almaya devam ettiğini belirterek, Son olarak İstanbul (Samatya) Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil tıp asistanı Dr. Melike Erdem’in 30 Kasım 2012 günü, Sağlık Bakanlığı’nın Alo 184 SABİM hattına yapılan bir şikayetle ilgili savunmasını verdikten sonra çalıştığı hastanenin altıncı katından atlayarak yaşamına son vermiştir, şeklinde konuştu.
Öfkemiz dahada arttı
Genç meslektaşlarının ölümünden sonra Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamayı da eleştiren Mustafa Kılınç “Genç meslektaşımızın ölümünden sonra Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan; “Bu elim olay üzerinden kamuoyuna yansıyan Melike Erdem’le ilgili SABİM’e şikayette bulunulduğu, şikayet neticesinde soruşturma açıldığı şeklindeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. … Ancak İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yatan bir hasta ile ilgili 22 Kasım 2012 tarihinde bir başvuru olmuştur.” şeklindeki “açıklama” öfkemizi daha da arttırıyor.” dedi.
Suçluluk telaşı
“Sağlık camiamızı acıya sevk eden bu olayla ilgili idari ve adli soruşturmalar devam ederken, bir takım yorumlarla konuyu istismar anlamına gelecek yaklaşımlarda bulunmak etik ve vicdani değerlerle bağdaşmamaktadır.” ifadesini ise etikten ve vicdandan nasibini almamışların suçluluk telaşının delili olarak görüyoruz.
Belgeler elimizde
“Dr. Melike Erdem’in “intihar”ın arifesinde savunma vermeye zorlandığı SABİM şikayetinin tarihi, sayısı ve içeriği belgeli olarak genel merkezimizin elindedir” diyen Kılınç,” Dr. Melike Erdem’in ölümüyle ilgili delillerin karartılmasına asla izin vermeyeceğiz. Hekimleri, sağlık çalışanlarını hastalara kırdıran “Alo 184-SABİM Sağlıkçı Taciz Hattı”na karşı isyan ediyoruz! Bütün sağlık çalışanları olarak “Alo 184-SABİM/Yetti Artık, Çık Devreden” diyoruz.Talebimiz açık ve nettir: Alo 184-SABİM Hattı Derhal Kapatılmalıdır! Sağlığa Bakan’dan cevap bekliyoruz!” dedi.
Mustafa Kılınç basın açıklamasının ardından Dr. Melike Erdem’in intihar etmeden önce verdiği savunmadan kısa bir bölüm okudu. “22.11.2012 tarih ve 3375054 sayılı SABİM şikayet başvurusu üzerine hazırlanan “savunma”da;“Hastanemizde Acil Tıp Asistanı olarak çalışmaktayım. 22.11.2012 tarihinde saat 17.00’de nöbeti devraldım. Bahiste ismi geçen hasta (M. A.) ve yakını, saat 17.00-17.30 arasında acil servise geldi. Hastanın mevcut şikayeti sorulduğunda; hasta yakını tarafından, kendilerinin göz polikliniğine geldiklerini, orada muayene olduğunu, ayrıca prostat şikayeti nedeni ile ürolojiden takipli olduklarını, hastası özürlü olduğu için mevcut poliklinik saatlerinde poliklinik başvurusunun zor olduğunu, gelmişken ayda bir sonda değişimi ve danışmak için üroloji doktoru ile görüşmek istediklerini ısrarlı bir şekilde ifade etti.Özrü bulunan ve üroloji doktoru (ile) görüşmek isteyen hastaya yardımcı olmak amacıyla hasta, ilgili saatte üroloji ile konsülte edildi.Konsultasyon sonrasında hasta ve yakını acil servise gelip mevcut durumu hakkında tekrar bilgilendirme yapmadı.”
“ALO 184-SABİM/YETTİ ARTIK, ÇIK DEVREDEN”
Sağlıkta “Dönüşüm” can almaya devam ediyor.
İstanbul (Samatya) Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil tıp asistanı Dr. Melike Erdem 30 Kasım 2012 günü, Sağlık Bakanlığı’nın Alo 184 SABİM hattına yapılan bir şikayetle ilgili savunmasını verdikten sonra çalıştığı hastanenin altıncı katından atlayarak “intihar etti”.
O’nu tanıyanlar, birlikte çalıştığı arkadaşları anlatıyor;
Sağlık Bakanlığı Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde maruz kaldığı baskılardan/mobbingden kaçıp kurtulmak için gelmiş…
Adalet ve vicdan duygusuna sahip, alçak gönüllü, ön yargısız, maskesiz, yardımsever, ailesine düşkün, geleneksel değerlere bağlı, çalışkan, yaşam coşkusu ile dolu pırıl pırıl genç bir insan.
İhtisasının son yılında bile sayıları azalmayan ağır acil servis nöbetleri…
Haksız yere maruz kalınan bir soruşturma daha…
Koltukta kollarını iki yana salıp artık yorulduğunu, hastalara yetemediğini üzüntüyle söyleyen idealist bir hekim.
Ve trajik bir son!
(Ölüm adın kalleş olsun!)
Üzgünüz… Kızgınız… Öfkeliyiz…
Genç meslektaşımızın ölümünden sonra Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan;
“Bu elim olay üzerinden kamuoyuna yansıyan Melike Erdem’le ilgili SABİM’e şikayette bulunulduğu, şikayet neticesinde soruşturma açıldığı şeklindeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. … Ancak İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yatan bir hasta ile ilgili 22 Kasım 2012 tarihinde bir başvuru olmuştur.” şeklindeki “açıklama” öfkemizi daha da arttırıyor.
“Açıklama”daki;
“Sağlık camiamızı acıya sevk eden bu olayla ilgili idari ve adli soruşturmalar devam ederken, bir takım yorumlarla konuyu istismar anlamına gelecek yaklaşımlarda bulunmak etik ve vicdani değerlerle bağdaşmamaktadır.” ifadesini ise etikten ve vicdandan nasibini almamışların suçluluk telaşının delili olarak görüyoruz.
Dr. Melike Erdem’in “intihar”ın arifesinde savunma vermeye zorlandığı SABİM şikayetinin tarihi, sayısı ve içeriği belgeli olarak genel merkezimizin elindedir.
Her şey gayet açık:
Acil serviste çalışan genç meslektaşımız, acille herhangi bir ilgisi olmadığı halde, hastanın özürlü olmasını da göz önünde bulundurarak kendisine yardımcı oluyor ve bu nedenle âdeta bir suç işlemiş gibi soruşturmaya uğruyor.
Ve aynı gün çalıştığı hastanenin altıncı katından aşağı atlayarak “intihar” ediyor.
Görgü tanıkları kendini boşluğa bıraktığında, SABİM’e verdiği “savunma”yı, zanlının adresini gösterir gibi, elinde tuttuğunu belirtiyorlar.
Suçluluğun telaşına kapılan yetkililer ise delilleri karatmaya, yok etmeye çalışıyorlar.
Sağlık Bakanlığı’nın, Dr. Melike Erdem’in ölümüyle ilgili delilleri karartmasına asla izin vermeyeceğiz.
Hekimleri, sağlık çalışanlarını hastalara kırdıran “Alo 184-SABİM Sağlıkçı Taciz Hattı”na karşı isyan ediyoruz!
Bütün sağlık çalışanları olarak “Alo 184-SABİM/Yetti Artık, Çık Devreden” diyoruz.
Talebimiz açık ve nettir:
Alo 184-SABİM Hattı Derhal Kapatılmalıdır!
Sağlığa Bakan’dan cevap bekliyoruz!
SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI
DİSK/DEVRİMCİ SAĞLIK İŞÇİLERİ SENDİKASI
AKDENİZ ÜNVİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARI DERNEĞİ
Haberler
-
2023 Genel Kurul İlanı
-
Birlikte Mücadele Edersek Birlikte Kazanacağız!
-
Bir Kez Daha SES’imizi Yükseltiyoruz!
-
Umudu Büyüten ve Paylaşan SES 27 Yaşında
-
1 Ağustos’ta İş Bırakıyoruz.
-
Sosyal Politika Yerine Sadaka Kültürünün Yaratıldı!
-
Üniversite Hastaneleri Üvey Evlat Gibi Görülüyor
-
Vatandaşın Sağlığı Kar Mantığı Ve Piyasa Koşullarına Teslim Edilmemelidir
-
Demokratik Çalışma İçin, Birlikte Örgütlenmeye, Mücadeleye!
-
2023 Yat Turumuz