Skip to main content
logo

SES Antalya Şubesi tarafından organize edilen ve birçok sendika, dernek, meslek odası ve siyasi parti tarafından da desteklenen“Sağlık Haktır. Hakkımıza Sahip Çıkıyoruz. Sağlıkta Yıkımı Durduralım Mitingi” coşkulu ve katılımlı bir şekilde yapıldı.

25 Kasım Cumartesi Saat 12.30 da Güllük-TRT kavşağından başlayan yürüyüşte SES MYK üyesi İlknur Başer ve SES Antalya Şube Başkanı Mustafa Kılınç birer konuşma yaptı.

Yapılan konuşmalarda sağlıkta yıkımın sonuçlarını anlatarak buna karşın topyekûn bir mücadelenin gerekliliği vurgulandı.Oldukça coşkulu geçen ve türkülerle halaylarla sona eren mitingde Antalya halkı sağlıkta yıkıma karşı durarak sağlık hakkına sahip çıkma kararlılığını gösterdi.

 

BASINA VE KAMUOYUNA

Bugün AKP hükümeti eliyle yürütülen sağlıkta dönüşüm projesinin yeni bir proje olmadığını biliyoruz. Yıllardır türlü yöntemlerle zemini hazırlanan ve bugünlerde hızlanan bir projeyle karşı karşıyayız.

Onların dönüşüm projelerinin karşılığı, geleceksizlik projesi olarak karşımıza çıkıyor. Bize düşen birincil görev de geleceğimizi kazanmak olarak duruyor.

Geleceksizlik projesine karşı geleceğimizi kazanacağımız bir mücadelenin tarihsel özneleri olarak sorumluluklarımızı biliyoruz. Sizleri bu zorlu ve onurlu mücadelede yanımızda görmenin, birlikte üretmenin ve paylaşmanın mutluluğuyla siz katılımcıları selamlıyorum,  hoş geldiniz.

Değerli dostlar, değerli ANTALYALILAR, değerli siyasi parti üyeleri, değerli işçi sendikaları üyeleri, değerli demokratik kitle örgütleri,  değerli kamu emekçileri, değerli basın emekçileri;

Sağlığımızla oynanıyor. Hastaneler sağlık işletmesi oluyor. Hastalar müşteri haline getiriliyor. Kamusal sağlık hizmeti ortadan kaldırılıyor. Sağlık ticarileştiriliyor. Sağlıkta yıkım yaşanıyor.

Oysa Ülkemizin sağlığını kaybedecek zamanı yoktur. Sağlıktaki eşitsizlikleri derinleştirip, çözülemeyecek hale getirecek bu tarz uygulamalardan bir an önce vazgeçilmelidir. Bu uygulamalara itirazlarımız vardır.

İtirazımız; yıllarca dişimizle tırnağımızla oluşturduğumuz kamu hastanelerini birilerine “ al burayı ister alışveriş merkezi yap, ister otel yap, istersen de özel hastane yap” diyen anlayışadır.

İtirazımız; bu ülkenin sağlık sorunlarının gerçek çözümü olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin çökertilmesinedir.

İtirazımız; hastalarımızı müşteri, sağlık kurumlarımızı işletme, sağlığı da sıradan alınır satılır bir meta olarak gören zihniyetedir.

İtirazımız; bozuk sistemin olumsuzluklarını görmezden gelip rantlarından yararlanma gayreti içerisinde olanlaradır.

İtirazımız; yüzünü kendi ülkesine değil de İMF ve Dünya Bankası gibi örgütlere dönüp geleceğimizi ipotek altına aldıranlaradır.

İtirazımız; bugün ülkemizde “sağlıkta dönüşüm” denilen şov politikalarıyla sadece sağlığımızı kötüye dönüştürenleredir.

İtirazımız; Tıp Fakültesi mezunları işsiz beklerken dışarıdan ithal hekim getirilmesinedir.

İtirazımız; Sosyal hizmeti sunan sosyal hizmet çalışanlarının sosyal hizmete muhtaç hale getirilmesinedir.

İtirazımız; Bütçeden eğitime yeterli pay ayırmayarak, velilerden değişik başlıklar altında ücretler alınmasınadır.

İtirazımız, “önce sağlık” söylemini yanlış anlayıp sağlığı korumak ve kurtarmak olduğunu göz ardı ederek önce sağlığımızı çökertmeye çalışanlaradır.

İtirazımız; Topluma ücretsiz ve koruyucu sağlık hizmeti sunan sağlık ocaklarının, sağlık evlerinin kapatılıp, yerine paralı ve bireye dönük hizmet sunan ticarethaneler olan Aile Hekimliklerinin  kurulmasınadır.

İtirazımız, IMF nin dayatmasıyla başlatılan ilaçların ödeme kapsamı dışına çıkarılmasıyla toplum sağlığının tehdit edilip, halkımız mağdur edilmesinedir.

İtirazımız yüz bine yakın personel açığına rağmen, hazırlanan Personel Dağılım Cetvelleri ile bilimsel ve toplumsal ihtiyaçlardan uzak, yapay fazlalık yaratılarak, hastanelerin işletmeye ve sağlık ocaklarının, Aile Hekimliğine geçişi için on binlerce çalışanı yerinden yurdundan etmeye çalışan anlayışadır.

İtirazımız, MART ayında yaptığımız REFERANDUM da halkın % 94 ünün HAYIR demesine rağmen çıkarılan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasının 1 Ocak 2007’de yürürlüğe  girecek olmasınadır.

Sağlık sisteminin kamusal olup - olmadığının en önemli göstergesi finansman biçimidir. Kamusal sistemlerin finansmanı ödediğimiz vergilerden oluşan genel bütçeden sağlanır. Oysa Genel Sağlık Sigortası bireylerin ceplerinden toplanan primlerden oluşmaktadır.

İtirazımız, yeterince vergi ödememize rağmen, sağlık hizmeti için ayrıca prim ödeme vazgeçmesinedir.

İtirazımız,1 Ocak 2007’ de yürürlüğe girecek olan Genel Sağlık Sigortası; Aile Hekimliği ve hastanelerin işletmeye dönüştürülmesiyle birlikte Asgari ücretin 1/3’ ünden fazla geliri olanların prim yükümlüsü yapılmasınadır.

İtirazımız, Prim ödeyemediği için milyonlarca yurttaşımız sağlık hizmeti alamayıp, salgın hastalıkların artacak olmasınadır.

İtirazımız; Emeklilik yaşının 65’e,Pirim gün sayısının 9000’e çıkarılmasınadır.

İtirazımız; Emeklilik maaşlarının %23 ile %33 oranında azaltılmasınadır.

DOSTLAR

2007 Bütçesi – Sağlıkta Yıkım Bütçesidir.2007 bütçesi ile birlikte IMF politikaları çerçevesinde yatırımcı bütçe dönemi bitirilmiştir. IMF dayatmalarıyla yıllardır budanan kamu bütçesi 2007 bütçesi ile daha da küçültülmüş, sağlık bütçesi de bu küçülmeden nasibini fazlasıyla almıştır. Bu bütçe ile birlikte devletin sosyal güvenlik harcamalarına katkısı büyük ölçüde azaltılmıştır. Geçen yıl 1,8 milyar YTL olan sermaye transferleri kaleminin bu yıl 3,6 milyar YTL’ye çıkarılması AKP Hükümetinin seçim yatırımı olarak öne çıkmaktadır.2006 yılında 7.477 milyar YTL olan Sağlık Bakanlığı bütçesi 9 aylık dönemde tükendi. Hal bu iken 2007 Sağlık Bakanlığı bütçesi 6.581 milyar YTL’ye düşürülerek, % 12 oranında kısılıyor. Bunun anlamı, hükümetin kamusal sağlık hizmeti sunumundan çekilmesi, kaynak olarak yurttaşlarımızın ceplerini göstermesidir. Hükümet hazırlamış olduğu2007 bütçesi ile aslında sağlıkta yıkımı kendisi ilan etmiştir.

DEGERLİ ARKADAŞLAR

Bu gün burada bir tarih yazıyoruz. Gelinen aşama kamusal sağlık sisteminin piyasa modeline çevrileceği bir “milat” özelliği taşımaktadır. Bu tespiti toplumla paylaşabildiğimiz ölçüde sağlıkta yıkımı durdurma ve eşit, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli yani kamusal bir sağlık sistemini inşa edebilmek mümkün olacaktır. Bizler herkese; eşit, ücretsiz, ulaşabilir, nitelikli sağlık hizmetinin mümkün olduğunu biliyoruz.

Yeter ki; vergide adalet sağlansın, paylaşımda öncelikler doğru tespit edilsin.

Yeter ki; rakamların dili halkın ihtiyaçlarıyla buluşsun.

Yeter ki; IMF, DB politikaları yerine, emekten, demokrasiden yana politikalar tercih edilsin. Evet,2007 bütçesi halka, halkın ihtiyaçlarına rağmen hazırlanmış emek karşıtı bir bütçedir. Siyasi iktidar bu bütçeyle halka sırtını dönmektedir. Bizler emekçilere halka sırtını dönenlere karşı henüz son sözümüzü söylemedik. Bir başka bütçe seçeneğinin herkese eşit, ücretsiz bir başka sağlık hizmeti sunumunun mümkün olduğunu biliyoruz. Ve bu amaç için 14 ARALIK 2006 PERŞEMBE günü “İnsanca yaşam için hizmet üretmiyoruz”  Bu gün burada olduğu gibi 14 ARALIK eylemini de birlikte gerçekleştirelim. HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK SAĞLIKTA YIMI DURDURALIM. Bu mücadelemizde burada bizlerle olan bütün katılımcılara teşekkür ediyor mücadelemiz mücadeleniz olsun.

25.11.2006

SES ANTALYA ŞUBESİ